22 Şubat 2011 Salı

Gülçin Ergül Haberleri

Gülçin ergül
Hepsi grubundan ayrıldıktan sonra müzik kariyerine tek başına devam eden Gülçin, ‘Bravo’ adlı ilk single’ını çıkardı. Ve "Ara Ara" şarkısı listelerde bir numaraya yükseldi!..

* İlk solo albümünüz ‘Bravo’yla karşımızdasınız. Neden bu kadar uzun bir ara verdiniz?
2009 Temmuz’unda Avrupa Müzik’le anlaşma yaptım. Nasıl bir müzik yapmak istediğimi düşünüp birçok demo hazırladım ve en sonunda ne istediğime karar verdim. ‘Yastıklara Sarılıp Yatar’ ve ‘Bravo’, o dönem yaptığım şarkılardı. Mayıs ayında Deniz Erten’le ‘Ara Ara’ şarkısını yazdık. Albümde çalıştığım kişilerin, tesadüfen bir araya geldiğini düşünmüyorum, hepsi benim için çok önemli.

* Albümün adı ‘Bravo’. Siz kendinize en son ne zaman “Bravo” dediniz?
Aslında kendime biraz zor “Bravo” diyorum. Çünkü kendimi çok fazla eleştiririm. Herkes hata yapar normaldir ama kendime çok fazla hata yapma izni vermiyorum. Geçenlerde bir arkadaşım, “Birçok şey yaşadın ama her şeye rağmen tek başına bir şeyler yapabildin. Bravo sana” dedi. Ben de düşününce gerçekten kendime “Bravo” dedim.

* İkinci klip hangi şarkıya gelecek?
Kalbimde ‘Yastıklara Sarılıp Yatar’ var. Çok duygusal bir anımda, çok ağlayarak yazdığım bir şarkı.

* Hepsi grubundan neden ayrıldınız?
Ben ani kararlar veren, fevri bir insan değilim. Gruptan ayrılmamın birçok nedeni var. Ama aşkla hiçbir ilgisi yok. Özel hayatımı iletişimde olmadığım insanlar bilmiyorlardı, bu haberler de o dönem çıktı.

“KENDiMi İFADE ETME ŞANSI BULDUM”

* Eski grup üyeleriyle görüşüyor musunuz?
İki senedir görüşmüyoruz, haberler çıktığı dönem de görüşmüyorduk. Ben hepimizin iyiliğini istiyorum. Böylesi herkes için daha iyi oldu diye düşünüyorum.

* Dört kişi olmanın zorlukları nelerdi?
Grubun temasına uygun davranmalısınız ve o şekilde kararlar vermelisiniz. Genelde de çoğunluğun dediği olur. Ama tek başınayken kendimi ifade etme fırsatım oldu. İkisinin de keyfi çok ayrı. Benim grup olarak başlamamın nedeni; grup hayalimin olmasıydı. Hiçbir zaman gruptan ayrılayım gibi bir hırsım olmadı. Devam etmesi için elimden gelen her şeyi yaptım. Çünkü her şey bu dört kişinin beraber yakaladığı bir başarıydı.

* Neden iki farklı albüm kapağınız var?
Fotoğrafları Mehmet Turgut çekti. İki ayrı konsept olduğu için karar aşamasında zorlandık. Şirkette hangisi ön kapak, hangisi arka kapak olsun diye düşünürken “İki kapakla çıkalım” dedik. İkisinde de farklı fotoğraflar ve birer poster var.

* Beklediğiniz ilgiyi gördü mü albüm?
Tepkiler çok güzel, çok memnunuz. Dijital platformda da gerçekten çok fazla dinleniyor.

Bu albümde en çok önem verdiğim şeylerden biri de özgün olmasıydı. Hiçbir şeye benzemesin, özgün olsun istedim, onun da yansımasını isterim.

“KORKACAK BİR ŞEY YOK”

20 Şubat 2011 Pazar

Müzik Dünyasında Bir Dalyan’lı

Gülçin ergül
Dalyan’lı olan ve Hepsi Grubu ile Türkiye çapında tanınan pop müziğin sempatik kızı Gülçin Ergül gruptan ayrıldıktan sonraki ilk solo çalışması “Bravo” adlı single ile müzik severlerin huzuruna çıktı. Gülçin ile yeni çıkan single ve müzik çalışmaları üzerine bir söyleşi yaptık.
Hayatını özetleyebileceğin bir söz var mı, varsa nedir?

GÜLÇİN:Tekamül etmek için yaşıyorum. Bir kamikazeye binmiş gidiyoruz işte! İnişli yerlerde çok ürkmemeye bu şekilde güçlenmeye çalışıyoruz diyebilirim.

Hepsi grubunun sana ne gibi artıları ve eksileri oldu?

GÜLÇİN:Gruptan ayrılmamın yarattığı asılsız ve tutarsız haberler, dolayısıyla bu haberlerin doğurduğu yanlış değerlendirilme hoş değil. Bir de bir grup üyesi olarak tanınmak, seyircinin bir ön izleme yapmış olmasını sağlıyor, bu durumun dezavantajları da var tabi, avantajları da var. Şimdi ben tek başıma farklı değerlendirilmeliyim. Bu bembeyaz bir sayfa. İlk kez kendimi ifade ediyorum, aslında gerçekten ilk kez tanışıyoruz. Ama deneyimlediğim herşeyle barışığım, olması gereken oluyor hayatta. Her tecrübem benim için iyi bir ders oluyor, memnunum. Herkesin de mutlu olmasını isterim.

Albümde de kendi bestelerin olacakmı ?

GÜLÇİN: Single’da var albümde de olacak, inşallah.

Türkiye'nin tüm illerinde bedava konser verme teklifi gelse kabul eder misin?

GÜLÇİN: Bana hayır işleri için çalışmak ve o parayı bağışlamak daha mantıklı geldi.

Dalyan’ın senin için nasıl bir anlamı var, hayatına ne kattı. Dalyan deyince ilk aklına ne geliyor?

GÜLÇİN: Benim annem Dalyan’lı. Dalyan’da turizmi benim dayım başlattı diyebilirim, çevre koruma ile ilgili bir çok şeyi yıllar önce başlatan kişi de dayım. Her yaz Dalyan’a bir istisna olmazsa mutlaka uğrarım. Annemden dolayı Dalyan’lıyım yani, çok huzurlu, plajı mükemmel, doğa ve tarihi eserler iyi korunuyor bildiğim kadarıyla. Turistik bir yer olması güzel ve halkı da aydındır, gurur duyarım.

Eğer Dalyan da yetişmiş olsaydın bu başarıyı yakalarmıydın ?

GÜLÇİN: Küçükken yaz tatillerimin neredeyse tümünü orada geçirirdim yani Dalyan’da da yetişmiş kadar oldum neredeyse.

Tek başına çıkardığın bu ilk single herkesten farklı neler var single da?

GÜLÇİN: “Bravo” cd’sini dinlemeye başladığınızda LEVEL 1 isimli intro ile başlıyor. İntro, Bravo’nun bir parçası aslında ama isterseniz “intro” dinlemeden de Bravo’yu dinleyebilirsiniz. İlk level’da gameover oldun bir daha deneme diyorum “Bravo” şarkısında. İşte o ilk level intro. “Bravo” klip çekilmeden önce bir çok kişinin bu şarkıyla çıkmalısın dediği bir şarkıydı. Bu şarkıyla ilgili sprituel anılarım var ve çok eğlendik çalışırken. Aslında verse’lerde anlattıklarım, şarkının eğlencesinden beklenmeyecek kadar ciddi belki de. Egosunu insanlar hakkında ileri geri konuşarak tatmin eden kişilere karşı bir dışavurum. Konfuçyus’un bir sözü var "Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız" diye. Aslında hiçbirimiz hiçbir şey bilmiyoruz ya; işte o yüzden, “kaçıyorum”... İşte bu şarkının anlattığı da bu. Daha akustik bir şarkı, “Ara Ara” sound olarak Özgür’ün marifetini gösterdiği bir pop şarkı diyebiliriz, aslında aradığınız kişi şu anda başka birisiyle görüşüyor, bir metafor üzerinde “bazı şeyler için artık geç olabilir “ mesajı var. Meşgul olan, kalbi meşgul olup da meşgul tonu veren, belki de telefon kullanan herkesin hayatında yaşanan bir şarkı bence. Yastıklara sarılıp yatar mıydın da çok duygusal bir anımda, yaşadığım yoğun acıyı şarkıya dönüştürdüğüm, çok ağlayarak yazdığım bir parça. Bizim için çok özel bir şarkıydı ilk anından beri ve yediden yetmişe herkesin hayatındaki trajikomik gerçeklerden bahsettiği için yaş sınırı tanımaksızın çok ilgi toplayan bir şarkı olduğunu gözlemliyoruz. Yani Bravo isimli single’ımı almak istediğinizde 2 farklı kapak göreceksiniz müzik marketlerde, dilediğinizi alabilirsiniz. İçinde 2 farklı poster var. Mehmet Turgut’un çektiği güzel fotoğrafları seçemediğimiz için 2 kapak tasarımıyla çıkmaya karar verdik ekibimle.
Annenin sana gösterdiği ilgiyi fazla bulduğun olur mu yoksa ailenin şımarık kızımısın?
GÜLÇİN:Annem bana aşırı ilgi göstermiyor, ben tek başına yaşıyorum evde diyebilirim.
Kıyafetlerini alırken nelere özen gösterirsin marka mı yoksa seninle uyum sağlayan bir kıyafeti mi tercih edersin?
GÜLÇİN: Marka benim için önemli değil. Giysilerime bağımlı olmayı severim. Hatta aynı şeyden bir kaç tane aldığım da oluyor. Benim için giysi sadece sevdiğim kılıflardır, ilk rengine bakarak seçerim sonra kumaşı yumuşak olmalı. Rahatlığına, enerjisine bakarım.
Single hazırlıkları kendi hislerine ve tarzına göre mi Türkiye koşullarına göre mi yaptın Single çok satması senin için önemli mi?
Öncelikle kendi hissiyatıma göre, kendimi ifade etmeye, doğallığa ve duyguya önem verdim. Sözlere baktığınızda, Bravo’daki eğlenceli kılıfın altındaki ciddi sözler, “Ara Ara”da aslında bazı şeyler için geç olabileceği mesajı, “Yastıklara Sarılıp Yatar mıydın”da herkesin hayatındaki trajikomik gerçeklerin müziğe yansımasını göreceksiniz. Kalbimden geçtiği gibi 7’den 70’e ilgi gören bir single olduğunu deneyimliyoruz.
Single çıktı şimdi tanıtım programların olacak bunlar nedir bize anlatırmısın?
GÜLÇİN:Albümü tanıtmak için programlara katılacağım tabi ki
Tanıtım programın içinde Dalyan olacak mı ya da Dalyanda bir tanıtım yapmak istermisin?
GÜLÇİN:Tanıtım konseri yapmıyorum. İlerde neden olmasın davet edilirsem, konsere gelirim.
Dalyan çok özel bir yer lütfen bunu hiç unutmayın.
Bundan sonraki yaşamında ve müzik hayatında sana sonsuz başarılar dileriz. Seni en güzel yerlerde göreceğimize eminiz.

14 Şubat 2011 Pazartesi

14 Şubat Antipatik

Sıla
Konuşmadığımız şeyler Var” albümüyle müzik listelerinin zirvesine yerleşen Sıla, bu akşam erken bir Sevgililer Günü kutlaması yapacak, Lütfi Kırdar'da çok özel bir konser verecek. Biz de başarılı şarkıcıyla konser hazırlıkları sırasında görüştük, ayaküstü 14 şubat'ları konuştuk.

Şarkılarınız aşıkların dilinden düşmüyor. Sizce o şarkıların insanları bu kadar etkilemesinin sebebi ne?

- Samimiyet sanırım... Olduğu gibi yazıyorum ben. Hepimizin başına gelenler, aşağı yukarı aynı şeyler. Elli tane aşık olma hali yoktur. Aşk herkese aynı şaşkınlığı yaşatır, herkesin karnında kelebekler uçuşur.

Şarkılarınızda anlattığınız aşkları yaşıyor musunuz gerçekten? Ya da şöyle sorayım; ne kadarı kurgu ne kadarı Sıla'nın hayatından?

- Hepsinin içinde benden bir şeyler var tabii. Başkasının hikayesi de olsa ben kendi başıma gelmiş gibi düşünüp yazdığım için ister istemez dahil oluyorum mevzuya. Zaten başka türlüsü olmaz herhalde.

Sevgililer Günü yaklaştı, malum. Bu sorular için tam zamanı: Siz aşkı nasıl yaşarsınız? Bir erkekte ne ararsınız?

- Aşk gibi yaşarım. Neyse o işte... Karşı tarafta da en çok gerçeklik ararım. Bir de anlayışlı ve kafası çalışan biri olursa çok iyi olur. Ama böyle siparişle olmuyor tabii. Aşk saçma bir şey. Zamansız ve yersiz. Pek seçim şansı da tanımıyor.

14 ŞUBAT'TA HEP SAHNEDEYİM

Unutulmaz bir Sevgililer Günü anınız var mı?

- Aslen bu tip özel günleri çok da önemseyen biri değilim. Koca sene yat, 14 şubat'ta eyvah Sevgililer Günü diyerek hunharca bir çalışma içine gir. Hediye telaşları, nerede yemek yesek, enteresan bir yere mi gitsek, ülke dışına mı çıksak... Biraz antipatik bir stil. Normalde de yapsan karşılıklı jestler daha fiyakalı olmaz mı?

En çok kimin aşkına duygulanmıştınız? Bir filmdeki çift ya da bir şairin aşkı da olabilir...

- Tabii ki Camille Claudel'le Rodin var, fena! Filminden de, kitabından da etkilenmiştim. “Les enfants du siecle” var. “Aşkın Büyüsü” diye çevirdiler galiba. O da oldukça hastalıklıdır.

Biraz da olumsuz olsun... Hayatınızda gördüğünüz, duyduğunuz ya da yaşadığınız en kötü 14 şubat hangisiydi?

- Kötü bir 14 şubat geçirdiğimi hatırlamıyorum. Bir de malum, sahnede geçiriyorum o günü yıllardır. Sahne de şahane bir yerdir. Bir yere kadar izin verir aksiliğe.

AŞK KENDİNİ ÖZLETİR

“Vay be, gerçekten böyle aşklar var mı” diye düşündüğünüz oluyor mu hiç?

- Demiyorum çünkü aşkın tavan yaptığı bir dönem var. Sonra etkisi azalıyor. Ama yakınımda biri çok aşıksa imrenirim doğrusu. Aşk özletir kendini.

Size göre aşkı anlatan en güzel şarkı hangisi?

- “Je suis malade”. Serge Lama'nın şarkısı. Ama Lara Fabian söyleyecek, biz de kan revan içinde çırpınacağız. “Ne me quitte pas” var, Jacques Brel'in. “In this hotel” var, sızım sızım, Shirley Horn söyler. Ne zaman dinlesem dağılırım.

Önce “Acısa da Öldürmez” dediniz, şimdi “Oluruna Bırak” diyorsunuz. Bir sonrakinde ne gelecek?

- “Gol” olacak galiba. Ki olur o gol...

KURGUDAN YIRTSAK HUZURU BULACAĞIZ

Aşkı erkek gözünden anlatan bir şarkı yazmayı düşündünüz mü hiç? Ya da “erkekler aşka nasıl bakıyor”u düşündünüz mü?

- Nasıl bakacak, aynı... Cinsiyetle ilgilenmiyor ki aşk. Farklı olarak, erkek kadından daha düz ve dolambaçsız düşünür ki bu iyi bir şeydir. Kadının fıtratında var kurgu. Ordan bir yırtsak daha huzurlu olacak dünya. şarkıya gelince, yazdım evet. Ama Gökhan Keser'ın ve Efe Bahadır'ın albümünü bekleyeceksiniz...

Şarkılarınız aşıkların duygularına tercuman oluyor. Bir şarkı yazıyorsunuz, pek çok insana ulaşıyor. Bu nasıl bir his?

- Bu durumun en güzel anı, ben sahnedeyken şarkılarımı hep bir ağızdan söylemeleri oluyor. Değmeyin keyfime! Feci de duygusallaşıyorum. O anı dondurmak ve tek tek hepsinin yüzündeki ifadeye bakmak isterim. Sonra oturur bir şarkı daha yazarım!

13 Şubat 2011 Pazar

Sokak Hayvanları İçin Poz Verdiler

Grup hepsi
Müzik, moda ve tiyatro dünyasının ünlü isimlerinin katkısı ile birlikte “Hayvan Hakları” vurgusunun hissedildiği bu proje 2011 yılı Sevgililer Günü öncesinde sanatseverler ile buluşuyor.

Project LIPS’ projesi kapsamında ünlü manken Tuğba Özay, Hepsi Grubu, Barbaros Şansal, Berk Gürman, oyuncular Rojda Demirer, Tuna Arman, Ebru Karanfilci, Özge Özpirinççi, Tansel Öngel ve Şamil Kafkas, Ateş Kantürk’ün objektifine poz verdiler. Sokak Hayvanları yararına olan bu projede fotoğrafların satışında elde edilecek gelir Fatih Belediyesi’ne ait Yedi Kule Hayvan barınağına bağışlanacak.

Sokak Hayvanları İçin Poz Verdiler

Grup hepsi
Müzik, moda ve tiyatro dünyasının ünlü isimlerinin katkısı ile birlikte “Hayvan Hakları” vurgusunun hissedildiği bu proje 2011 yılı Sevgililer Günü öncesinde sanatseverler ile buluşuyor.

Project LIPS’ projesi kapsamında ünlü manken Tuğba Özay, Hepsi Grubu, Barbaros Şansal, Berk Gürman, oyuncular Rojda Demirer, Tuna Arman, Ebru Karanfilci, Özge Özpirinççi, Tansel Öngel ve Şamil Kafkas, Ateş Kantürk’ün objektifine poz verdiler. Sokak Hayvanları yararına olan bu projede fotoğrafların satışında elde edilecek gelir Fatih Belediyesi’ne ait Yedi Kule Hayvan barınağına bağışlanacak.

6 Şubat 2011 Pazar

Gülçin Ergül Röpörtaj 2011

Gülçin Ergül
Hepsi grubunun 'zenci gırtlaklı sarışını' olarak tanınan Gülçin Ergül, artık yoluna tek başına devam ediyor. İlk solo albümü 'Bravo' ile internet de en çok dinlenen şarkıcılar arasında yerini alan genç şarkıcı, hem kendisine hem de eski grup arkadaşlarına başarılar dilediğini söylüyor. 'Hepsi'nin 4 kişi kalması için elimden geleni yaptım. Ani kararlar vermem. Grubundan ayrılan ilk insan da ben değilim' diyor.

- Albüm çıkalı kısa bir zaman oldu fakat çok çabuk dile düştü 'Ara Ara' şarkısı. Neler söyleyeceksiniz?
Çok mutlu oluyorum tabii ki. Bazen de, ciddiyetine varamıyorum.



- Albüm için kimlerle çalıştınız?

'Bravo' ve 'Yastıklara sarılıp yatar mıydın?' isimli şarkıların söz ve müziğini ben yaptım. 'Ara Ara' isimli şarkımı Deniz Erten ile beraber yaptık. Özgür Buldum'la tanışmadan önce rüyamda Özgür'ü gördüm. Çıkış parçamı yapmıştı, stüdyoda dinliyormuşuz, başarı yakalıyormuşuz güya. Komik olmamak için Özgür'e bundan bahsetmedim. Sen çok güzel bir şarkı yapmışsın, çok güzel olacakmış rüyamda gördüm dedim ve henüz yüz yüze tanışamamıştık. Ertesi gün telefonda bana şirketten Özgür'le çalışacağımı söylediler. Şoka girdim. 'Bravo' single'ımda emek veren Özgür isimli 3 kişi var. Bu durumu hala şaşkınlıkla anlatıyorum. Bu single'da beraber çalıştığım kişilerle bir araya gelmem bir tesadüf değil, spiritüel bir yanı olduğuna inanıyorum. Fotoğraflarımı Mehmet Turgut çekti. Çok eğlendik, sonra bilgisayar başında hep beraber albüm kapağı için fotoğraf seçimi yapmak için toplandık, bir türlü seçemedik. En sonunda Mehmet Turgut'un ekibinden Arda, '2 kapakla çıkalım?' dedi, bir sessizlik oldu. 'Tamam, olur' dedi herkes. Bu şekilde 2 farklı kapak tasarımı ile çıkmaya karar verdik ve kapaklar dışında içerikleri de farklı, içindeki posterler de farklı. Böylelikle dinleyici dilediğini satın alabilecek ama seçim yapmak benim için çok zor.

- Kariyerinize bir grupta başladınız fakat şimdi tek başınıza yolunuza devam ediyorsunuz. Bunun zorluğu oldu mu?

Bir grupla başlamış olmanızın yaratmış olduğu bir etki oluyor. Ne kadar siz başka bir diyarda yaşasanız da, aradan 2 yıl geçse de... Ben yaşamış olduğum her şeyi yaşamam gerektiği için yaşıyorum. Belki çok kaderci bir yaklaşım ama bu böyle. O yüzden yaşadığım her şeyle ve herkesle barışığım, olduğu gibi kabul ediyorum.

- Albümle ilgili ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

Güzel tepkiler alıyoruz. Maşallah çok da bahsetmek istemiyorum aslında ama kısaca TTNet Müzik'te en çok dinlenilen şarkılar arasında ikinci sıradaymışım. İlk sipariş edilen CD'ler, müzik marketlere geldikleri gibi bir günde sahiplerini bulmuş. İlgiye çok teşekkür ederim.

- Grup üyesi iken daha çok 'çıtır kız' imajı hakimdi. Fakat yeni albümde görüntünüze daha seksi bir hava kattınız. Sevenleriniz bu imaj değişikliğini nasıl karşıladı?

Grupla beraber ilk klibimiz 2005'te çıkmıştı, şimdi 2011'deyiz. 6 sene geçmiş. Yani doğal olarak içimden ne gelirse, yaşım ve şarkılar ne gerektirirse doğallığıyla onu giyiyorum.
- Eski grup arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz? Albümünüz çıkınca sizi aradılar mı?
İki senedir iletişimde değiliz ama hepimize başarılar diliyorum.

- Eski grubunuzdaki arkadaşlarınızı yarı yolda bıraktığınız söylendi. Bunun için neler söyleyeceksiniz?

Yarı yolda bırakmak söz konusu değil. Ben Hepsi grubunun 4 kişilik halinin olabildiğince uzun sürmesi için elimden geleni yaptım. Ani kararlar veren fevri biri değilim, zaten belli oluyordur. En nihayetinde bir gruptan ayrılan ilk insan ben değilim. Dünyadaki örneklere bakarsak, upuzun bir liste çıkarabiliriz. Mesela, Justin Timberlake, Gwen Stefani, Beyonce, Sting, Michael Jakson, Robbie Williams, Cheryl Cole gibi kişileri sevmiyor muyuz? Tüm dünya çok seviyor. Eğer Justin gruptan ayrılmasaydı o şarkıları dinlemeyecektik. Bu organik bir geçiş. Ayrıca tek iş yapmak için gruptan ayrılmak da gerekmiyor.

- Müzik kariyerinizde tek başına olma fikri hep aklınızda olan bir şey miydi?

Bu yönde bir hırsım ya da bir ön hazırlığım olmadı ama böyle bir olasılığının güçlü olduğunu hissediyordum.

- Ne kadar zamandır şarkı sözü yazıyorsunuz?

Ortaokuldan beri yazıyorum. Aslında 6. sınıftayken piyanoyla ablama bir beste yapmıştım sözleri de oldukça komik ama hiç bir kaydı yok.

- Sahne şovları için hem şarkı söyleyen hem de dans eğitimi olan az sanatçı var. Bunun ne gibi artıları olduğunu düşünüyorsunuz?

Farklı disiplinleri birleştirebilmek, seyircinizin sadece dinleyici değil de aynı zamanda izleyici olmasını sağlayabilir.

- Klibiniz için dünyaca ünlü koreograf David Hernandez ile çalıştınız. Klibin Kylie Minogue esintileri taşıdığını düşünenler var. Sizce böyle bir durum var mı?

Ben David'i çok önceden tanıyorum. Hayatımda çok sayıda koreografla çalıştım ama şarkılarıma uyumlu olabilecek bir hareket kalitesi var. Fizikaliteleri kullanışı ve müzikalitesi, mükemmeliyetçi olması benim onu seçmemin nedeni. Benim asıl eğitimim dans üzerine olduğu için David'den isteklerim benim tarzımın özel olması yönündeydi. Bu konudaki tarz karışımı informasyonlarını da ben ona verdim. Örneği yok, aynı dili konuşarak karar verdik uyguladık.

- Duygusal biri misiniz?

Çoook... En uçlardayım.

- Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor? Aşkın bir tanımını yapabilir misiniz?


Aşk şu anda işime duyduğum, hayatın anlamıdır.

- Hayatınızı paylaşacağınız kişi nasıl biri olmalı ve sizi kısıtlamasına izin verir misiniz?

Beni kısıtlamaya kalkacak karakterde biri benim erkek arkadaşım olamaz ki, hayatımı paylaşsın! Bu böyle. Anlayışlı, akılcı, ruhsal anlamda olgun biri olmalı. Ama bu liste uzar o yüzden öyle birini bulmak gibi bir arayışım yok.

- Sevgiliniz yok yani?

Hayır, yok.

- Evliliğe bakış açınız nasıl?

Şu andaki bakış açımdan görünmüyor. (Gülüyor)

- Ekranda görünen Gülçin'in haricinde kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Şimdiye dek gruba uyumlu bir Gülçin kısmen tanındı. Şimdi ilk kez kendimi ifade ediyorum ama aslında yine kısmen tanınabiliyorum. Kendimi bu kadar tanımlayayım.

BİTKİLERİMİ ÇOK SEVİYORUM

Çiçeklerimi, bitkilerimi seviyorum Yoga yapıyorum. Son zamanlarda ilk kez sıkıştırılmış özel salsa dersi aldım. Duble dönüşlerle hızlı bir giriş yaptım galiba, çok zevkli. Yazıyorum, kitap okumaya bayılırım. Nintendo oynamayı seviyorum. Daha fazla üretmekle ilgili birçok şey yapıyorum. Son dönemde düzenli devam etmedim ama vokal egzersizleri yapıyoruz, caz standartlarından bazı şarkılar da çalışıyoruz..

AĞLAYARAK YAZDIĞIM ŞARKILARIM VAR

Şarkı yazarken yaşadıklarımdan yola çıkıyorum. İnsanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyorum. 'Yastıklara sarılıp yatar mıydın?' ağlayarak yazdığım bir şarkı. Trajikomik gerçeklerden bahsediyor, belki de o şarkıda geçen soruların tümü hepimizin hayatında var.

Gülçin Ergül Röpörtaj 2011

Gülçin Ergül
Hepsi grubunun 'zenci gırtlaklı sarışını' olarak tanınan Gülçin Ergül, artık yoluna tek başına devam ediyor. İlk solo albümü 'Bravo' ile internet de en çok dinlenen şarkıcılar arasında yerini alan genç şarkıcı, hem kendisine hem de eski grup arkadaşlarına başarılar dilediğini söylüyor. 'Hepsi'nin 4 kişi kalması için elimden geleni yaptım. Ani kararlar vermem. Grubundan ayrılan ilk insan da ben değilim' diyor.

- Albüm çıkalı kısa bir zaman oldu fakat çok çabuk dile düştü 'Ara Ara' şarkısı. Neler söyleyeceksiniz?
Çok mutlu oluyorum tabii ki. Bazen de, ciddiyetine varamıyorum.

Grup Hepsi Resimleri 2011

Bu yazımda ise '' Grup Hepsi '' grubumuzun en yeni resimlerini sizler ile paylaşmak istedim. Resimleri facebook da gördüm ve hoşuma gitti belki aramızda bu resimleri görmeyen ziyaretcilerimiz vardır diye düşünere de bu resimleri buraya yüklemek mecburiyeti almış oldum ve resimleri sizler ile paylaştım resimler gerçekten cok hoş ve bir birinden güzel pozlar ile grup hepsi grubumuz sizler ile 3 kişi kalsalar da her zaman şarkıları ve o güler yüzleri ile aklımızda cok önemli yerleri olduğunu biliyoruz..










Grup Hepsi Resimleri 2011

Bu yazımda ise '' Grup Hepsi '' grubumuzun en yeni resimlerini sizler ile paylaşmak istedim. Resimleri facebook da gördüm ve hoşuma gitti belki aramızda bu resimleri görmeyen ziyaretcilerimiz vardır diye düşünere de bu resimleri buraya yüklemek mecburiyeti almış oldum ve resimleri sizler ile paylaştım resimler gerçekten cok hoş ve bir birinden güzel pozlar ile grup hepsi grubumuz sizler ile 3 kişi kalsalar da her zaman şarkıları ve o güler yüzleri ile aklımızda cok önemli yerleri olduğunu biliyoruz..